CAHİLLERLE SOHBET 1 ( PİRİ REİS )
İnce elenip
sık dokunması gereken bir konudur “
Osmanlı’da Bilim ” öyle cahillerin ortalığı boş buldukça sıktığı palavralarla
açıklanması da oldukça güçtür. Ne yapacağız bu cahillerle bilemedim doğrusu.
Gerçi ben burada ne kadar yazarsam yazayım o cahiller bu yazdıklarımı değil
yine her zamanki gibi burunlarının dikine giderek kendi bildiklerini okuyacaklar
bunu da biliyorum ama ne yapayım cahillerle oturup tartışmaktansa burada
yazmayı daha doğru buldum kendimce.
Son
zamanlarda özellikle sosyal medya üzerinde Osmanlı’nın bilim adamlarına değer
vermediği hatta bilim adamlarını sırf bilimsel çalışmalar yaptığı için idam
ettirdiği yönünde cahilce söylemler, aslı astarı olmayan bilgiler kol geziyor.
Bunlardan biri de bu cahillerin en çok arkasına sığındığı Piri Reis’in idamı
konusudur. Hani Devlet-i Aliye’nin son zamanları olsa bir nebze anlayış
gösterebilirim belki çünkü bir devlette bilimin ilerleyebilmesi için önce
ekonominin güçlü olması gerekiyor. Ekonomik olarak güçlü olmayan bir Osmanlı’da
da bilimden söz etmek çokta doğru olmaz. Ama bizim çok bilmiş cahiller o kadar
ileriye gitmiş ki Avrupa da skolastik düşüncenin hakim olduğu bir dönemde
Dünya’nın bilim merkezi haline gelen İstanbul’u görmezden gelip siyasi birtakım
ayak oyunları ile idam ettirilen Piri Reis’e yok efendim sultan Süleyman onun
keskin zekasını çekmeyerek idam ettirdi derseniz cahilliğinize cahillik katmış
olursunuz. Size tavsiyem oturun biraz literatür takip edin J
Bu kadar
sohbetten sonra gelelim konunun aslına Fatih Sultan Mehmet zamanında
Karaman’dan İstanbul’a göç ettirilen bir ailenin çocuğu olan Piri Reis, Amcası
olan ünlü denizci Kemal Reis’in yanında yetişmiş ve birçok başarılı zaferin
altına imza atmıştır. ( Büyük fetihler dönemi olan sultan Süleyman dönemi ve bu
zaferler konumuzun dışında kaldığı için ayrıntıya girme gereği duyulmamıştır )
Ancak Piri Reis’in son seferinde (Umman ve Basra üzerine ) Hürmüz Kalesi’ni
kuşatmasına rağmen Portekizlilerden aldığı haraç karşılığında bu kuşatmayı
kaldırması aslında onun sonunu hazırlayan olay olmuştur. Donanmasını Basra da
bırakarak ( tamire ihtiyaç olduğu için ) Ganimet yüklü üç gemi ile Mısır’a
doğru yola çıkmış ancak gemilerden biri yolda batmıştır. (
Bu da donanmanın ne kadar güç kaybettiğini gösterir ) Piri Reis’in donamasını
Basra’da bırakarak Mısır’a gelmesi bir kusur olarak görülmüş ve burada
hapsedilmiştir. Basra Valisi Kubat
Paşa’nın istediği haracı alamaması ve Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa’nın politik
bazı hırsları ( konuyu bilenler biliyor ) üzerine hazırlanan olumsuz raporlar
doğrultusunda Kanuni sultan Süleyman’ın fermanı ile 1554’te 80 yaşında idam
edilmiştir.
Velhasılıkelam
Dünyaca ünlü denizcimiz Piri Reis ( cahiller için bknz : Kıtab-ı Bahriye’nin
yazarı )keskin zekası padişaha karşı bir tehlike olduğu için değil, birtakım
siyasi ayak oyunları sonucunda idam edilmiştir.
EĞİTİMCİ YAZAR
ŞEREF YUMURTACI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder